Eddie Gluskin – Birlikte Çok Güzel Olabilirdik

0
1098
Eddie Gluskin Hikayesi 2019
Eddie Gluskin Hikayesi

Eddie Gluskin Hikayesi..

Eddie Gluskin hikayesini bilmeyenler için detaylandırıcak, bilenler için için de tekrar hatırlatacak bu yazıyı yazmaya esasen kendim gönüllü oldum ; ama şimdi sorsanız bin pişmanım çünkü yeminle psikolojim bozuldu kendisiyle ilgili bilgileri bir araya getirirken. Muhtemelen kendisi bir oyunda dahi olsa karşılaşmak isteyeceğiniz en son düşman / kişi ama yine de sıyırmış adamın darmadağın olmuş zihninden sızanlara maruz kaldığınızda kendisi için biraz üzülmeye bile başlıyorsunuz. Ölümüne doğru savrulmadan önce waylon park’ın elini tutup belli belirsiz mırıldandığına benzer bir şekilde çok daha güzel bir adam olabilirdi Gluskin,nam-ı diğer Damat.

Kendisiyle ilgili bildiklerimiz çok fazla değil ; ancak bildiğimiz kadarı, onun murkoff bilim adamlarının gözünde niye morfolojik motor’a  bağlanmak için eşi benzeri bulunmaz bir denek yaptığını anlamamıza yetiyordu ; Küçücük bir çocukken babası ve amcasının tecavüzüne / tacizine uğraşması, üstelik annesinin bu yaşananlara en ufak bir müdahalede bulunmaması yahut bulunamaması etrafında oluşan çocukluk travması,onun deliliğini ve genel olarak karakterini şekillendiren bir konumda. Ancak Morfojenik terapiler ve genel olarak Mount Massive Akıl hastanesinde geçirdiği süre, onu gitgide gerçeklikten uzaklaştırmış ve halihazırda yeterince yoğun olan deliliğini iyice harlamıştı. Öte yandan ironik bir şekilde, Mount Massive’de yaşanan tüm pislikleri, kötülükleri ve çürümüşlüğü dış dünyaya duyuran park’ın muhbir olmaktaki haklılığına en çok perçinleyici etkide bulunan da yeraltı laboratuvarındaki çaresiz halleriyle yine kendisi.

Azılı bir kadın düşmanı oluşuna karşın kafasında belli belirsiz şekilde dolaşan annesinin öğütlerine riayeti ve takıntı haline getirdiği mükemmel gelinin arama yaratma çabası, onu sadece park için değil diğer tüm hastane sakinleri için ölümcül kılarken bir yandan da barındırdığı tüm sağlıksız çelişkileri ifşa ediyordu. Park’ı kovalarken artarda haykırdığı ”sevgilim” ” fahişe” sözcükleri, gene park’ın ondan kaçarken asansör boşluğundan düşüp ayağını kırmasına en başta hayret sonrasındaysa yükselen bir öfkeyle verdiği katıksız tepki bu çelişkilerin görünür olduğu anlardan örneğin.

Benzer Yazımız  HTC Geri Dönüş Sinyalleri Verdi

Zaten kendisiyle ilgili bulunduğumuz pek çok raporda yazıldığı üzere kurbanlarının öldüğünü inkar edip aslında usulca uyuduklarını iddia etmesi de gerçekliliğin Gluskin nazarında bulanıklaşması kadar onun özünde naif bir güdüyle kendisinin hiçbir zaman deneyimleyemediği ideal baba figürünü bir şekilde gerçekleştirmek olduğunu da hissettiriyor oyuncuya. Eh tabii o ”bir şekilde” kısmı, erkek kurbanların hadım edilerek ölü gelinlere dönüşmesini falan içeriyor. oyunu oynayanların hatırlatacağı üzere waylon park’ın bu bedbaht sondan kıl payı kurtulması tamamen şans eseriydi.

Evet, Gluskin‘in psikoğatlığı su götürmez bir gerçek, ama onun bu hale nasıl geldiğini anlamak da önemli. Travmatik bir çocukluk ile Murkoff bilim adamlarının şeytani doymazlığı, bir ruh hastası nasıl yetişiyor sorusunu ürkütücü şekilllerde yanıtlamakta. Ve Gluskin’in Outlast serisinde karşımıza çıkması gerçekten de tesadüf değil. ikinci oyunun incelemesinde de bahsettiğim gibi gerçek dünyanın tahammül  edilemez Kabuslarını oyunlaştırmada Red Barrel’ın üstüne yok. Kabusların en büyüklerini hem bizzat yaşayan, hemde yaşatan biri olarak, kuşkusuz oyun tarihindeki en yakıcı isimler arasında Eddie Gluskin.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz